Hem mimari birikim hem de tarihsel kayıtlar Ayasuluğ'un XIV-XV. yüzyıllarda önemli bir şehir olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak bu dönem Antik Efes'in gölgesinde kalmıştır. Ayasuluğ, Türklerin Anadolu'da XIV. yüzyılın ortalarından itibaren yerleşik hayata geçtiklerini, şehirler kurduklarını gösteren erken şehirlerden birisidir. Ancak şehir XVII. yüzyıl başlarından itibaren sönükleşmiş, tarihsel çevreye ilişkin gerek yer isimleri gerekse mimari eserlerin gerçek isimleri unutulmuştur. Şehrin bu harâbiyeti yaklaşık üç yüz yıl sürmüştür. Ayasuluğ, Lozan antlaşması sonucu Türkiye’ye gelen mübâdillerin iskân edildiği bir yer olarak ve XX. yüzyıl başlarında aldığı Selçuk adıyla, 1930'!u yıllardan sonra canlanmaya başlamıştır. Bu çalışma, arşiv belgelerine dayanarak XV-XVI. yüzyıl Ayasuluğ'unun şehir dokusu ve mimari birikimi üzerinde yoğunlaşmıştır.
235 s, renkli ve s/b resimler, sert kapak ciltli, Türkçe.