327 s, renkli resimler, sert kapak ciltli, Türkçe.
Bizim medeniyetimizde suyun özel bir yeri vardır. Su maddi ihtiyaçlarımızı karşılamanın ötesinde manevi yönden de medeniyetimizi biçimlendiren başlıca unsur olmuş, manevi arınmışlığın ve yüceliğin sembolü kabul edilmiştir. Bu sebeple suyu aziz bilmişizdir. Su ve su ile ilgili mimari yapılar, İstanbul'un tarihinde çok değerli kültürel varlıklar olarak karşımıza çıkar. İstanbul, su ve ona bağlı gelişen mimari ile şekillenen bir şehirdir. İstanbul'da ortaya çıkan medeniyetin niteliği düşünüldüğünde, bir "su medeniyeti" olduğu ilk akla gelen tanımlamadır. Tarihi boyunca su sorunları yaşayan ve çevre bölgelerden su getirmek için yoğun gayretlere sahne olan İstanbul, bentleri, kemerleri, çeşmeleri, sebilleri, hamamları, şadırvanları ve sarnıçları ile suyun hayat verdiği ve su ile şekillenen bir şehirdir. Su mimarimizi oluşturan bu eserler, işlevlerinin ötesinde yüksek sanat değeriyle de birçok araştırmanın konusu olmuştur. Kırkçeşme suları, İstanbul'da suyun tarihi sembolüdür. Kanuni Sultan Süleyman'ın İstanbul halkının su ihtiyacının giderilmesi için gösterdiği yüksek hassasiyet, Mimar Sinan'ın mahir ellerinde bu gün bile hayranlıkla seyrettiğimiz Kırkçeşme suları ve bu suya ilişkin mimari eserleri ortaya çıkarmıştır. Kırkçeşme suları ve diğer suyollarından İstanbul'a intikal eden suyun teşkilat, hukuk ve tasarrufu da başlı başına incelenmeye değer bir konudur. Yüz yıllar boyu İstanbul halkının su ihtiyacının nasıl ve hangi hukuki, idari ve mali düzenlemelerle sağlandığı da merakın ötesinde bilimsel araştırmaların konusudur. İstanbul'un tarihi suyollarının teşkilat yapısı, işleyişi, idari, hukuki ve mali düzenlemeleri konusunda yapılan bu araştırmanın yol gösterici olacağına inanıyor, eserin hazırlanmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Dr. Mimar Kadir Topbaş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı