Antik Roma, modern dünyanın sağladığı olanaklarla düşünüldüğünde bile görkemli bir kentti: İspanya’dan Suriye’ye uzanan bir imparatorluğun güç merkezi; bir milyondan fazla insanın yaşadığı, genişleyen bir imparatorluğun metropolü; “lüks ve pisliğin, özgürlük ve sömürünün, kente ait olmanın yarattığı gurur ile kanlı iç savaşın birbirinden ayrılmadığı” dayatmacı bir kent…
Öte yandan İtalya’nın ortasında sıradan bir köy olmanın ötesine geçmeyen bir bölge, üç kıtaya uzanan uçsuz bucaksız bir alana hükmeden; iktidar, yurttaşlık, savaş, imparatorluk, lüks ve güzellik gibi temel kavramlarımıza biçim veren bu denli baskın bir güce nasıl ve neden dönüşebilmişti? Bu değersiz köyün alamet-i farikası neydi ve nasıl olmuştu da bu alamet açığa çıkmıştı? Romalılar kendileri ve başarıları konusunda ne düşünüyordu? Ve bizim için neden hâlâ bu kadar önemliler?
Binyıllık tarihi kapsayan ve esaretten cesarete Roma kültürünün temellerini anlaşılır kılan; ayrıca demokrasiyi, göç olgusunu, dinî mücadeleleri, toplumsal hareketliliği ve sömürüyü, genişleyen imparatorluk bağlamında sorgulayan SPQR; Cicero, Jül Sezar, Kleopatra, Augustus ve Nero gibi Roma’yı Roma yapan karakterlerden kadınlara, kölelere, azat edilmişlere, suikastçılara ve hiçbir zaman kazanan tarafta olmayan geleneksel tarihin göz ardı ettiği Roma’ya kadar Surlar’ın tarihinin izini sürüyor.
“Bu kitabı, kadim zamanları bugüne taşıyan samimi detaylara hayat verdiği için göklere çıkarmalı.” Economist
“Roma tarihi üzerine mükemmel mülahazalar yaptığı SPQR kitabında Mary Beard, kentin başarısının sırlarını daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde açık ve acımasız bir netlikle çözüyor.” New York Times Book Review
“Akıcı, heyecan verici, ruhu okşayan ama bir o kadar şüpheci.” Sunday Times
“SPQR, mükemmel bir içgüdüyle anlatılan acımasız bir başarı öyküsü.” Wall Street Journal
624 s, s/b resimler, Türkçe.