"Cam gibi özgün ve tarih boyunca insanoğluyla birlikte olmuş bir maddenin yeryüzünde bir benzeri olmadığını düşünüyorum. Camsı yapılar, Dünya’nın oluşumundan beri doğal olarak hep vardı. Camın, insan eliyle yapılan ilk araç ve gereçlerin yapımında kullanılmış olması ise hayli ilginç bir olgu. Ayrıca tüm Evrende olduğu gibi, bu özellikleri içeren bir başka malzemeye rastlamak da pek olası değil. Bu kitap sizi, Anadolu ve yakın coğrafyasının cam arkeolojisi ve gün yüzüne çıkan eşsiz buluntuları konusunda biraz aydınlatabilir ise ne mutlu bana. Aslında Anadolu bu konuda bir derya, burada yazılanlar ise küçük bir cam damlası.
Antik camlar kuşkusuz, arkeolojinin vazgeçilemez bir parçası. Dahası, binlerce yıl öncesinden kalan ve müzeleri süsleyen bu cam buluntuların, bileşim ve üretim tekniği açısından bu günkünden pek farklı olmaması. Bu arada cam arkeolojisine emek veren, onları toprak ve sualtmdan gün yüzüne çıkaran, tanımlayan, temizleyip parlatan, yayınlar yapan ve müzelerde sergilenmesini sağlayan tüm cam severlere gönül borcumu sunar, bu güzel ve benzersiz uğraşlarında başarılar dilerim. Unutmayalım ki cam, kuma-toprağa can verir, yaşamın saydam ve ayrılmaz bir parçasıdır.”
350 s, s/b resimler, Türkçe.
