İnsanın en çok ilgilendiği konulardan biri de geçmişidir. Bu geçmiş çoğu kez arkeoloji bilimi ve uyguladığı yöntemler yardımıyla anlaşılabilmektedir. Bunun içinde, yegane yöntem olmamakla birlikte, kazı, arkeoloji disiplininin odak noktasını oluşturur. Ancak ne denli bilimsel olursa olsun, kazı aslında bir tür yıkımdır. Bu yüzden günümüzde arkeoloji bilimi ve arkeolog oldukça ağır bir sorumluluğu yüklenmiş; bununla ilgili olarak da simgeleri, kazma ve kürekten çok mala ve fırçaya dönüşmüştür. Günümüz arkeoloğu insanlığın toprak üzerinde bıraktığı izleri adeta kılı kırk yaran bir dedektif gibi özenle izler ve böylelikle de, öteki arkeologlar ve tarihçilerle geçmişini öğrenmek isteyen herkese yeni ve doğru belgeler sunmaya çalışır. Bu kitap bu konudaki büyük boşluğu biraz olsun doldurabilmek umuduyla kaleme alınmıştır.
127 s., s/b lev., Türkçe