Türkiye’de tek partili hayattan çok partili hayata geçerken çalışmalarını millete hizmet düşüncesi üzerinde yoğunlaştırmaya çalışan kuşak, siyasi alanın teşekkülünde önemli roller oynadı. 1946 ruhu ile başlayan bu normalleşme süreci ne yazık ki 27 Mayıs Darbesi ile akamete uğratıldı. Gençlik yıllarında şiirleriyle öne çıkan Dâhiliye Vekili Dr. Namık Gedik, Başvekil Adnan Menderes’in daveti üzerine siyasete atıldı. “Yeter! Söz milletindir!” diyerek bir araya gelen isimler arasında yer alarak Demokrat Partiden milletvekili seçildi. Hayatının erken dönemlerinde Türkiye’nin en önemli iki edebiyat dergisinde şiirleri ve hikâyeleri yayımlanan Namık Gedik, aynı zamanda eşine az rastlanır fedakâr hekimliği ile öne çıktı. İkinci Dünya Savaşı yıllarından itibaren Aydın, Muğla, İstanbul gibi şehirlerde hük.met tabipliği ve dâhiliye mütehassıslığı yaptı. Milletvekilliğinin ardından getirildiği Dâhiliye Vekilliği görevindeyken ülkemizi tepe taklak eden 27 Mayıs 1960 Darbesi’nin sabahında tutuklandı ve 29 Mayıs gecesinde ise şehit edildi. 27 Mayıs’ın İlk Şehidi Dâhiliye Vekili Dr. Namık Gedik, millet ve memleket yolunda önemli vazifeler ifa etmiş mühim simalarından birinin hayatını çeşitli yönleriyle panoramik sayılabilecek bir çerçevede yeni bilgi, belge ve fotoğraflarla gün ışığına çıkarıyor. Merkezinde yine Namık Gedik’in yer aldığı diğer birçok müstakil konu kadar, Türkiye’deki ilk darbeye giden sürecin taşlarının nasıl döşendiği sorusu, bir bütün olarak elinizdeki bu çalışmada ana hatlarıyla ortaya konmuştur. Her gelişme mümkün mertebe Namık Gedik odağında ele alınarak analiz edilmeye çalışılmıştır. O nedenle okurun karşısında çoklu, farklı ve hatta arzu edildiği gibi ezber bozucu karşılaştırmalara kapı açan bir Namık Gedik portresi bulunmaktadır. Elinizdeki çalışma, çok partili siyasi hayatımızın atılım devrinin ve darbe ile akamete uğratılmasını, dönemin gelişmeleri etrafında çok zengin bir görsel malzeme üzerinden, kapsamlı bir analizle çiziyor.