Adalya Ekyayın Dizisi 11
Roma Cumhuriyet Devri devlet hukukunun üç temel direği olan senatus, comitia’lar ve magistratus’lardan, Augustus’un kurduğu yeni meşruti-monarşik düzende yalnızca senatus ve magistratus’lar geriye kalmıştı. Halk meclisleri gerçi resmi olarak lağvedilmemişlerdi; fakat, deyim yerindeyse, sessizce ölmüşlerdi. Senatus ve onun içinden çıkan magistratus’lar ise, halk meclislerinden farklı olarak, sahip olduğu auctoritas nedeniyle kararları için artık “demokratik” bir meşrulaştırmaya gereksinim duymayan “tek adam”ın yönettiği, Augustus’un “birinci vatandaşın (princeps) devleti” (Principatus) konseptine uymakta idiler ve Cumhuriyet Devri’nde de devleti taşıyan asıl unsurlar onlardı. Roma Devleti’nin niteliği ve etkinliğine ilişkin bilgiler, Cumhuriyet Devri için hemen hemen yalnızca antik yazarların eserlerinden elde edilirken; İmparatorluk Çağı için elimizde son derece zengin epigrafik belgeler de bulunmaktadır. Yazıtlar, İmparatorluk Çağı Roma devlet örgütünün ve devlet görevlerinin, başta senatus ile o’nun imparatorluğun farklı yerlerinden gelen mensuplarının durumu olmak üzere, çeşitli fonksiyonlar açısından bir sistem olarak kavranabilmesine büyük katkı sağlamaktadır.
Marmara Üniversitesi’ndeki derslerime devam ettiği süre içinde Roma’daki devlet ve toplum işlerine yakın ilgisini daima gözlemlediğim Zeynep Özüsağlam-Mutlu; bu eserinde, antik yazarların ve özellikle yazıtların ışığında, Lykia ve Pamphylia kökenli Roma senatörlerini bir araya getirip, Küçükasya’nın bu bölgelerinden Roma senatus’una girmeyi başaran bu kişilerin kariyerlerini bu çerçevede ilk kez tek tek incelemekte ve ulaştığı analiz sonuçlarından hareket ederek ilgili senatörlerin durumlarını çeşitli açılardan ayrıntılı ve kapsamlı bir biçimde yorumlamaktadır.
İmparatorluk Çağı senatus Sınıfı devlet kariyerine ilişkin geniş ve ayrıntılı teknik bilgiler ile titiz bir antik kaynak ve modern literatür taraması ve değerlendirmesi gerektiren ve, kanaatimce, Eskiçağ Tarihi araştırmacılığını öğrenmeye yeni başlamış bir öğrencinin kapasite sınırlarını da aşacak nitelikte olan, böylesine zorlu bir çalışmayı başarıyla tamamladığı için, yazar Zeynep Özüsağlam-Mutlu’yu kalpten kutluyorum. Prof. Dr. Bülent İPLİKÇİOĞLU
215 s, renkli resimler, Türkçe.