Özcan Kaplan, resimlerinde görünür olanı kullanarak bilinmeyen âlemlere ulaşır. Kaplan’ın işlerinin derinliği, üretim sürecinin aşamalarıyla doğrudan ilgili. Tecrübe edilmemiş olanı bulma kaygısı ile yeniden başlamanın, kendini sorgulamanın ve tesadüflerin renklerle buluştuğu tuvalde, sayısız zemin oluştuğunu görmek mümkün. Çizgiler, renk geçişleri ve fırça darbeleriyle hareketlenen özgürlük arayışı, hiçbir şeyin eklenemeyeceği ve değiştirilemeyeceği noktaya geldiğinde son bulur. Yaşam sürecini, sanatsal pratiğinin temeline oturtan Kaplan, izleyicinin algısındaki zaman çizgisini tamamen değiştiriyor. Sanatçıya göre işleri, “... resim yapma eyleminin kendisine odaklanır. Bir tür katmanlama ve zamanlama ile tarif edilebilirler. Böylece resimler birer meta-gerçeklik sembolü olurlar. Bunun temelinde ise var olmak ve insan olmak yatar. Sanat yapmak bir çeşit baştan çıkarmadır aslında."
Kapalı Ağızla Konuşmalar..., görünen ve bilinen arasındaki yanılsamalara odaklanırken sanatçının işlerindeki zaman geçişlerini ve tabakalaşma süreçlerini vurguluyor. Kaplan’ın işlerinin derinliği, üretim sürecinin aşamalarıyla doğrudan ilgili. Tecrübe edilmemiş olanı bulma kaygısı ile yeniden başlamanın, kendini sorgulamanın ve tesadüflerin renklerle buluştuğu tuvalde, sayısız zemin oluştuğunu görmek mümkün. Çizgiler, renk geçişleri ve fırça darbeleriyle hareketlenen özgürlük arayışı, hiçbir şeyin eklenemeyeceği ve değiştirilemeyeceği noktaya geldiğinde son buluyor. Yaşam sürecini, sanatsal pratiğinin temeline oturtan Kaplan, izleyicinin algısındaki zaman çizgisini tamamen değiştiriyor.
Bu katalog 8 Kasım – 11 Aralık 2016 tarihleri arasında Dirimart Nişantaşı tarafından gerçekleştirilen, Özcan Kaplan’ın "Kapalı Ağızla Konuşmalar…" sergisi kapsamında yayımlanmıştır.
78 s, renkli resimler, Türkçe-İngilizce çift dilli.