256 s, Türkçe.
Birinci Dünya Savaşının en büyük kültür diplomasisi girişimlerinden biri olan İstanbul Macar Bilim Enstitüsünün işleyişi böyle başlamış, onlarca yıl geriye uzanan planlamaları takiben resmi olarak 21 Kasım 1916’da kurulmuştu. Bu şekliyle tarih kitaplarına kurumsallaşmış Macar kültür diplomasisinin ilk yurtdışı enstitüsü olarak giren kurumun faaliyetlerini, politikacılar, bilim insanları, sanat eseri koleksiyoncuları ve amatör Doğu araştırmacılarının hepsi aynı şekilde umutla izliyorlardı. Bu tuhaf zamanın seçilmiş olmasında savaşın sunduğu olanakların elbette ki büyük rolü olmuş; böylece 1880’li yıllardan itibaren gitgide daha çok Doğu’ya yönelen Macarların politik, ekonomik ve bilimsel ilgisi, Turancılık ve bunlarla birlikte ortaya çıkan sömürgecilik hayallerinin, dört imparatorun ittifakı sayesinde nihayet önü açılmıştır. Gerçi tüm bunlara olan ilgiden bağımsız olarak, bu enstitü işinin başlamasından herkes memnundu, ama Macar kültürünün Doğu’ya nüfuzunun ne zaman, nasıl bir profille ve tam olarak nerede gerçekleşeceği tamamen belirsizdi.
Elinizdeki kitap bu hikâyeyi ilk defa eksiksiz olarak anlatmaktadır.