544 s, Türkçe.
İnsanlık tarihinde atın oynadığı rolün hikâyesi geniş Avrasya bozkırlarında başladı. Binek hayvanı olarak kullanılması çok önemli bir stratejik varlık olmasını sağladı; Hunlar, Göktürkler, Kuşanlar gibi at binicileri bozkırda akınlar düzenleyerek ilk bozkır imparatorluklarını kurdu. Zamanla İran, Afganistan, Çin, Hindistan ve daha sonra Rusya’da güçlü imparatorluklar ortaya çıktı. Eski Asurlular ve Perslerden 17. yüzyıl Babürlülerine, 20. yüzyılın başlarında sömürgeciliğin doruk noktasına kadar, at yetiştiriciliği fetihler ve devlet yönetimi için vazgeçilmez hale geldi.
Ancak atlar imparatorluk kurucularının silahları olmaktan fazlasıydı. At sırtında yaşamak destansı avlar, at yarışları, coşkulu seyircileri yerlerine çivileyen atlı sporlar demekti. Atlar ve binicileri, şiirlere, ressamlara, destanlara konu oldu. Süslenen, kendilerine özel maskeler yaptırılan atlar, kimi zaman binicilerine mezarda bile eşlik etti.
David Chaffetz, Akıncılar, Hükümdarlar ve Tacirler’de, antik dönem devlet oluşumunu, yerleşik ve göçebe medeniyetler arasındaki ilişkileri inceliyor. Atın siyasi dinamiklerdeki belirleyici rolünü gözler önüne seriyor.
“ … geniş bir coğrafyaya ve zamana yayılan karmaşık tarihi süreçleri, bozkırda kurulmuş bütün eski Türk devletleri ve bozkır halkları için doğal bir unsura dönüşmüş at kültürü üzerinden ele alması bakımından önemli bir kaynak.”
—Prof. Dr. Ahmet Taşağıl